Türkiye’nin ilk banka bağımsız online ödeme altyapısının kurucusu olan Payten, bir yandan ülke içinde faaliyet alanlarını geliştirirken bir yandan da globalde büyüyor. Payten Türkiye Ülke Müdürü Burak Kutlu, bankalara, finans kuruluşlarına, e-ticaret firmalarına, pazaryerlerine, online B2B ve B2C ödeme alan tüm kurumlara yönelik uçtan uca ve özelleştirilebilir e-ödeme çözümleri sunduklarını belirtiyor. Bu yıl sonuna kadar bir ya da iki şirket satın alabileceklerini belirten Kutlu, “Cüzdanlar, yapay zeka uygulamaları, açık bankacılık radarımızdaki yeni alanlar” diyor…
Burak Kutlu ile Payten’in Türkiye ve yurt dışındaki büyüme planlarını, yeni hedef ve beklentilerini konuştuk…
Önce kısaca ödeme sektörü denince ilk akla gelen firmalardan biri olan Payten’den ve sektördeki rolünden bahseder misiniz?
Payten olarak, 23 ülkedeki faaliyetleri ve 3 binin üzerindeki çalışanıyla Avrupa’nın yazılım devlerinden birisi olan Asseco South Eastern Europe (ASEE) bünyesinde uçtan uca ve özelleştirilebilir e-ödeme çözümleri sunuyoruz.
Türkiye’nin ilk banka bağımsız online ödeme altyapısının kurucusu olarak, 23 yıllık yerel tecrübemizle Türkiye’de online ödeme ekosisteminin oluşmasında ve gelişmesinde en büyük katkıyı sağladık. Şu anda da Türkiye’de ve yurt dışında sanal POS altyapılarını sağladığımız 27 banka ve 45 binden fazla üye iş yeriyle Türkiye’nin en büyük online ödeme altyapısını yönetiyoruz.
Her sektörden ve ölçekten firmanın ihtiyacına yönelik çözümler geliştirerek farklı alanlara dokunmanın önemine inanıyoruz. Bu sebeple bankalara, finans kuruluşlarına, e-ticaret firmalarına, pazar yerlerine ve online B2B ve B2C ödeme alan tüm kurumlara yönelik uçtan uca ve özelleştirilebilir e-ödeme çözümleri sunuyoruz. Kapsamlı ürün portföyümüz ve hizmet ağımızın genişliği bakımından sektörde eşsiz bir konumumuz var. Çözümlerimiz arasında bankalara sunduğumuz sanal POS çözümümüz Nestpay; akıllı işlem yönlendirme, kart saklama, bayi tahsilatları, secure IVR, mutabakat modülü ve entegre anti-fraud çözümü ile bir ödeme geçidinin çok ötesine geçen MerchantSafeUnipay (MSU); işlerini bizimle büyütmek isteyen girişimcilere ve her büyüklükteki firmaya yönelik ödeme kuruluşumuz Paratika, yenilikçi mobil çözümleriyle Mobven ve Android POS, kapalı devre cüzdan ve mobil ödeme çözümleriyle aramıza en son katılan Smarttek yer alıyor.
“İTÜ Teknokent’teki Ar-Ge merkezimiz sayesinde çözümlerimizi hem kullanıma hazır hem de müşterilerimizin farklılaşan ihtiyaçlarına göre özelleştirerek sunabiliyoruz. 7/24 teknik destekle her zaman müşterilerimizin yanındayız.”
Türkiye e-ticaret sektöründe ve buna bağlı olarak sanal POS kullanımında nasıl bir trend söz konusu?
Salgının başlangıcından bu yana geçen dönemde, gerek toplumsal gerekse finansal hayatta ezberler bozuldu. Salgının, zaten oldukça hızlı ilerleyen dijitalleşme süreçlerine daha da hız kazandırdığını gördük. Firmaların süreçleri her geçen gün daha da dijitalleşirken tüketici alışkanlıkları da benzersiz bir şekilde dönüşüyor. BKM tarafından açıklanan verilere baktığımızda, 2022’nin ilk 6 ayında internetten yapılan kartlı ödeme işlemleri sayısında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 40’ın üzerinde büyüme karşımıza çıkıyor. Artan işlem sayısıyla birlikte online ödeme çözümlerine yönelik talep de hızla artıyor.
Tüketiciler eskiye oranla çok daha fazla online kalırken aldıkları ürünleri, hizmetleri ve e-ticaret deneyimlerini değerlendirebilmek için daha fazla olanak buluyor. Günümüzün dijital tüketicileri işlemlerinde daha fazla hız talep ederken karşılarına çıkabilecek pürüzlere karşı tahammülleri ise daha az oluyor. Ancak artan işlem hacimleri, online ödeme süreçlerinde hem e-ticaret firmaları için hem de tüketiciler için pürüzler çıkarabiliyor. Bu pürüzlere karşı etkin mücadele etmek, işlem hacimlerini büyütürken müşteri deneyimini geliştirmek isteyen firmalar için büyük önem taşıyor.
Artan işlem hacimlerine karşılamak amacıyla şirketlerin ödeme süreçlerini sorunsuz olarak dijitalleştirmeleri için sunduğunuz çözümlerden bahseder misiniz?
Tüketicilerin artan e-ticaret talepleriyle sanal POS çözümlerine yönelik talep de aynı oranda artıyor. Artık birçok firmanın e-ödeme ekosisteminde banka sanal POS’ları, ödeme kuruluşu ve alternatif ödeme yöntemleri bir arada bulunabiliyor, bunların yönetimi de karmaşık ve maliyetli olabiliyor. Bu durumda başarılı işlem oranlarını artıran, tüketicinin alım işlemini yarıda kesip siteden çıkmasını önleyen ve e-ticaret firmaları için ödeme almayı kolaylaştıran ödeme yönetimi çözümlerine ihtiyaç artıyor. Her sektörden müşterilerimizin ister B2B ister B2C ödemeleri olsun tüm e-ödeme ihtiyaçlarını; akıllı işlem yönlendirme, kart saklama ve tek tıkla ödeme, linkle ödeme, tekrarlayan ödeme, taksit programları, banka puan kullanımı, entegre anti-fraud sistemi, bayi tahsilatları, mutabakat modülü ve Secure IVR özellikleri ile tek bir entegrasyonla karşılayan Merchant Safe Unipay (MSU) ürünümüz en basitten en karmaşık e-ödeme ekosistemlerine kadar verimliliği artırmada lider konumda.
Bunun yanı sıra her büyüklükteki firma ve girişimcilere yönelik TCMB faaliyet onaylı ödeme kuruluşumuz Paratika, Payten ve ASEE güvencesiyle yüzde 97’ye varan başarılı işlem oranıyla müşterilere pürüzsüz bir ödeme deneyimi yaşatabiliyor. Online başvuruyla 1 günde Paratika sanal POS’a sahip olan firmalar, tüm banka kartlarından ödeme almaya ve 9 kart markasıyla taksit sunmaya başlayabiliyor; bankalarla tek tek finansal anlaşma yapma yükünden ve farklı ödeme platformlarının kompleks yönetiminden kurtuluyorlar. Paratika sanal POS çözümünü kullanan e-ticaret firmaları; tek tıkla ödeme, tekrarlayan ödeme, linkle ödeme, bayi tahsilat modülü ve mobil cüzdanlar yoluyla ödeme alabiliyor.
“Ar-Ge gücümüz ve 23 yıllık tecrübemizle kurumların ödeme alma noktasında karşılaştıkları bütün ihtiyaçlarını tek ürün ve tek entegrasyonla karşılayarak ödeme almayı kolaylaştırmanın önemine inanıyoruz.”
PARATİKA, ULUSAL VE ULUSLARARASI ÖDÜLLERLE BU YILA DAMGA VURDU
Ödeme kuruluşu olarak aldığınız ödüllerden ve girişimcilere yönelik faaliyetlerinizden de bahseder misiniz?
Takasbank ve birçok paydaşımızla bir araya gelerek hayata geçirdiğimiz Paya Dayalı Kitle Fonlama Projesi’ne yönelik geliştirdiğimiz e-ödeme çözümümüzle Altın PSM ödülüne layık görüldük. Uluslararası platformda gerçekleşen Stevie Awards’ta “Best Business Development” kategorisinde gümüş ödül ve Merchant Payments Ecosystem’de “Best Payments Partnership” kategorisinde birincilik alarak Berlin’den Türkiye’ye ödülle dönmenin gururunu yaşadık.
Türkiye’de bir ilk olan projede girişimcilerle yatırımcılar online fon platformları üzerinde güvenli bir şekilde bir araya getiriliyor. Yatırımcıların kredi kartıyla yaptığı ödemeler Paratika altyapısıyla güvenli ve hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Proje kapsamında yatırımları güven altına alan ve emanetçi rolü olan Takasbank için Ar-Ge gücümüz sayesinde yeni bir online ödeme altyapısı oluşturduk. Projeye özel Ar-Ge ekibi atadık, ihtiyaçları karşılamak için yoğun özelleştirmeler yapıp, 7/24 operasyonel destek merkezi oluşturduk.
Şirketinizin mali performansı ve insan kaynakları politikasıyla ilgili de bilgi alabilir miyiz?
Aldığımız ödüllerin yanı sıra yakaladığımız büyüme ivmesiyle de başarılarımızı ortaya koyuyoruz. Global ölçekte Payten’in satış gelirleri 2022’nin ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23 artarak 32.6 milyon euroya ulaştı. Sanal POS markamız Paratika ile de beklentilerin çok ötesine geçerek yüzde 300 büyüme oranını yakaladık.
Payten Türkiye ve Paratika olarak bu yıl da yüksek büyüme hızını sürdürmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda planladığımız yenilikler ve geliştirmeleri hayata geçirmek için yatırımlarımız sürüyor. Buna paralel olarak istihdamımızı da her geçen gün planlandığı gibi büyütüyoruz. 2022 yılının başında 160 kişiden oluşan Payten Türkiye, şu an 200 kişilik bir aile. Uyguladığımız hibrit çalışma modeliyle çalışanlarımıza esneklik sunuyor, çalışanlarımızın başarıya ulaşabilmek ihtiyaç duydukları özgür çalışma ortamını sağlıyoruz.
“Başarıya ulaşmak için iyi bir ekip olmanın ve çalışanlarımıza özgür, hoşgörülü bir çalışma ortamı sunmanın ne derece önemli olduğunun farkındayız.”
Hem organik hem de inorganik büyümeyi tercih eden bir şirketsiniz. Gündeminizde yeni satın almalar ya da ortaklıklar var mı?
Haklısınız, bir yandan kendi ürün ve çözümlerimizle büyürken bir yandan da satın almalar yapıyoruz. Grup şirketlerimiz arasında en hızlı büyüyenlerden biriyiz. Bunu istihdam artışında da görmek mümkün. Örneğin, salgın öncesinde çalışan sayımız 85’ken şu anda 200 kişiye ulaştık. Bu yılın sonuna kadar ekibimize yüzde 10 gibi bir ekleme daha yapacağız.
Biliyorsunuz, son dönemde Mobven ve Smarttek’i bünyemize katmıştık. Şirket olarak hem faaliyet alanlarımızda derinleşmek ve daha bütüncül hizmet vermek hem de yeni alanlara girmek için sürekli şirketleri tarıyoruz. Bu yılın sonuna kadar bir ya da iki satın alma daha yapabiliriz. Bu aslında bitmeyen bir süreç, Payten’in globalde de böyle bir stratejisi var. Dünyanın diğer yerlerinde olduğu gibi Türkiye’de de 2023 yılında satın alma konusunda adımlar atacağız. 23 yıldır Türkiye’deyiz ve büyümeye devam edeceğiz.
Az önce yeni sektörlerden söz ettiniz. Satın almaların ardından portföyünüze hangi sektörleri ekleyeceksiniz?
Bildiğiniz gibi e-ticaret son 5 yıldır çok hızlı büyüyor. Biz de e-ticarette hızla büyüyoruz ama her yıl öne çıkan alanlar oluyor. Açık bankacılık hizmetleri veren, cüzdan teknolojileri geliştiren, üye işyerlerine direkt hizmet veren, yapay zeka üreten ve bunları satılabilir hale getiren şirketler şu an radarımızda. Örneğin Mobven, yurt dışında birçok banka için mobil uygulama geliştiriyor. Türkiye’de de portföyümüzü genişletecek bazı şirketlerle görüşmelerimiz sürüyor.
Biraz da grubun diğer bölgelerdeki yatırımlarından söz edelim isterseniz. Radarda yeni pazarlar, yeni ülkeler var mı?
Coğrafyamız epey genişliyor, Orta ve Doğu Avrupa’nın dışına çıktık. Örneğin son olarak Mısır’da e-para lisansı almıştık. Sırbistan’da lisansımız var, İspanya ve Portekiz’e de yayıldık. Henüz AB’nin tamamında geçerli olan bir lisansımız yok ama bu hedefe ulaşmak için çalışmalarımız sürüyor. Önemli bir yeni adım olarak Latin Amerika var, bu kıtada genişliyoruz. Kolombiya, Dominik Cumhuriyeti ve Peru’da satın almalar yaptık. Payten olarak artık uluslararası bir markayız.
ASEE Grubu’nun üç ana faaliyet kolundan biri e-ticaret ve Türkiye bu kategorinin merkezi konumunda. Bütün bölgelerde e-ticaretle ilgili operasyonlara ve satın almalar gibi önemli işlemlere Türkiye’deki merkezden karar veriliyor…
Gelecekte şirketleri ve tüketicileri nasıl bir ödeme dünyası bekliyor?
Çok yerleşmiş bir kartlı ödeme sistemi dünyaya hakim. O sebeple hızla başka bir metoda geçilmesi mümkün değil. Ancak gidişat daha çok dijital cüzdanlara doğru görünüyor. Kartsız sistemlere doğru gidiliyor. Fiziksel ödeme aracının olmadığı, daha çok dijital ortamlarda ödemelerin anlık ve ülke sınırlarına bağlı kalmadan yapılabildiği yöntemlere doğru bir trend var. Nitekim girişimler de bu doğrultuda yoğunlaşıyor. Payten olarak lisans genişletme çalışmalarımızın başlıca nedenlerinden biri de bu.
GLOBAL YETENEK HAVUZLARI OLUŞTURULUYOR
Türkiye’de özellikle teknoloji istihdamında sorun yaşanıyor, bir beyin göçü var. Bu durum sizi nasıl etkiliyor?
Bu sadece Türkiye değil, dünyanın geneli için bir sorun aslında. Hizmet verdiğimiz hemen her coğrafyada biz de yaşıyoruz. Nitelikli eleman ihtiyacımızı oluşturduğumuz yetenek merkezlerinden karşılıyoruz. Örneğin, Kosova’da çalışan 20’ye yakın yazılımcımız var. Aynı şekilde grup kendi içinde bazı ihtiyaçlarını ortak havuzdan karşılamaya başladı. İşe alımlar bu mantıkla yapılıyor. Bu sayede çalışanlarımıza çok daha cazip teklifler sunabiliyoruz. Çünkü bizde proje bitmiyor. Örneğin, şu anda bizim ekibimiz içinde yurtdışı için çalışan elemanlarımız var.
Grup bünyesinde yetenek merkezlerini belli başlı ülkelerde toplama girişimi var. Globalde 3 bin 500 çalışanımız var ve 14 ülke kendi aralarında yetenekleri paylaşabiliyor. Örneğin, bizim işe alamadığımız birini yurtdışına önerebiliyoruz.